Haftalık kitap önerilerimizde bu haftaki önerimiz Notabene Yayınları tarafından basılan “Üniversitede Direniş ve Dayanışma – Yıkım, Sömürü ve Sivil Ölüm Rejimine Karşı Durmak” adlı kitap.
Son 20 yıldır üniversitelere yönelik kapsamlı ve kesintisiz bir saldırı söz konusu. “Üniversitelerin dönüşümü” söylemiyle başlatılan ve üniversitelerin özerkliğini, akademik özgürlükleri ve demokratik işleyişi tümüyle yok etmeyi hedefleyen bu saldırı, etkisi toplumun tüm kesimlerine uzanan bir yıkım sürecini beraberinde getiriyor. Tabii bu yıkıma direnen, bu süreçte hedef alınan kişi ve kurumlarla dayanışma içinde olan üniversite bileşenleri de hiç ama hiç eksik olmadı. “Üniversitede Direniş ve Dayanışma: Yıkım, Sömürü ve Sivil Ölüm Rejimine Karşı Durmak” başlıklı bu kitap, son 20 yıl içerisinde üniversitelerde yaşananlara ve verilen mücadelelere ışık tutuyor. Kitap, hem üniversitelilerin kolektif belleğine, hem de sürmekte olan özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelesi bir katkı sunmayı hedefliyor.
Serdar M. Değirmencioğlu, Emine Sevim ve Cem Özatalay tarafından derlenen kitapta; akademik özgürlüklerin çiğnenmesine, kampüslerin talan edilmesine, sömürü ve güvencesizliğe, devlet eliyle işlenen insanlık suçlarına, baskı ve yıldırmaya, gözaltı ve tutuklamalara, entrika ve sivil ölüme karşı çıkan üniversitelilerin direnişleri ve sergiledikleri dayanışma pratikleri bizzat bu sürecin özneleri tarafından kaleme alınarak kayda geçiriliyor. Ayrıca kitap yalnızca üniversiteleri ve üniversitelileri de ilgilendirmiyor. Çünkü üniversitelere dönük müdahaleler Türkiye’deki neoliberalleşme ve otoriterleşme süreçlerinden bağımsız değil. Üniversitelerin geleceğiyle Türkiye’nin geleceği arasında güçlü bir ilişki söz konusu. Yazıların neredeyse tamamı bu ilişkiyi gözler önüne serecek biçimde kaleme alınmış.
Bu kitap, Türkiye’de üniversiteleri yıkıma uğratan politikaların tüm yurttaşların bugünü ve yarınını etkileyen toplumsal sonuçlarını da tartışmaya açılıyor. Diğer yandan kitap, üniversitelerin “fil dişi kuleler” değil, toplumsal mücadele alanları olduğunu da gösteriyor. Bu çerçevede, eski ve köklü üniversitelerde (Ankara, Boğaziçi, İstanbul, İstanbul Teknik, Ortadoğu Teknik Üniversitesi) ve görece yeni üniversitelerde (Akdeniz, Kocaeli, Mersin, Muğla Sıtkı Koçman, Munzur, Namık Kemal, Sinop Üniversitesi gibi) yaşananlar bizzat yaşayanlar tarafından aktarılıyor. Kitapta aktarılan direniş ve dayanışma deneyimleri, özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelesinin tüm üniversiteliler (öğrenciler, akademik kadro, idari kadro ve mezunlar) tarafından nasıl üstlenildiğini de gözler önüne seriyor.
(Tanıtım Bülteninden)